Menopoz kelime anlamı olarak adetlerin durması demektir.
Kadınlar belli sayıda yumurta ile doğarlar. Erkeklerdeki sperm gibi yenisi yapılmaz. Her ay bir tanesi çatlarken yüzlercesi yok olur ve ortalama 51 yaşında yumurtlamalar son bulur. Adetleri sağlayan yumurtalardan salgılanan östrojen ve progesteron hormonları olduğu için adetler de durur.
Genellikle birdenbire yerleşmez, bir geçiş süreci yaşanır. Premenopoz adı verilen bu dönem ortalama 2–8 yıl sürer ve adet düzensizlikleri ile kendini gösterir. Önceleri sıklaşmaya başlayan adet araları sona doğru uzamaya başlar yani adetler seyrekleşir.
Kural olmamakla birlikte anneler ve kızları genellikle aynı yaşta menopoza girerler. Normalin altında gıda alan aşırı zayıf kadınların ve vejeteryanların daha erken menopoza girdiğine dair deliller vardır. Sigara içen kadınlar ortalama 1,5 yıl daha erken menopoza girerler. İlk adet yaşı, ırk ve doğum sayısı ile menopoz yaşı arasında bağlantı yoktur.
Kadınların %1’i ise 40 yaşından önce menopoza girer. Bu durum erken menopoz olarak tanımlanır. Bu konu ilgili başlıkta anlatılmıştır.
Vücuttaki östrojen eksikliğinin bazı fiziksel sonuçları vardır:
Menopozda hormon desteği ile ilgili ilk yıllardaki heyecan yerini temkinli seçimlere bırakmıştır. Yaşam kalitesini arttırdığı ve yukarıdaki sekelleri engellediği için kullanılan bu hormonların yan etkilerinin de ciddi boyutta olabildiği görülmüştür. Son yıllarda yapılan geniş bir çalışma meme kanseri, kalp krizi, inme gibi komplikasyonların beklenenden fazla olması nedeni ile durdurulmuştur. WHI çalışması olarak anılan bu verilerden sonra dünyada menopozal hormon desteği reçetelerinde çok ciddi bir düşüş olmuştur. Çalışma incelendiğinde eleştirilecek birçok yanının da olduğu görülmekte, konu ile ilgili araştırma ve tartışmalar devam etmektedir.
Tıpta bir tedavi başlatılırken beklenen faydanın olası yan etkilere göre fazla olması beklenir. Günümüzdeki yaklaşım, menopozda hormon desteğinin kadının şikayetleri ve risk faktörlerinin gerektirmesi durumunda verilmesi yönündedir.
Geri